Neden Kimse Sosyal Medya İçeriğimi Paylaşmıyor?
Sosyal medya yöneticilerinin en çok duyduğu ama en az konuşulan soru budur:
İçeriğim iyi, görsel güzel, metin dikkat çekici… ama neden kimse paylaşmıyor?
Takipçi artışı var. İzlenme sayısı yükseliyor. Ama paylaşım sıfır.
Oysa paylaşım, içeriğin organik olarak yayılmasının tek yoludur.
Google’da "sosyal medya paylaşımı nasıl artar?" araması yapınca karşınıza çıkanlar şunlar:
Trend müzik kullanın, Reels’te 7 saniyede dikkat çekin, Hashtag’leri doğru kullanın.
Ama kimse sormuyor:
İnsanlar neden bir şeyi paylaşır?
Cevap, teknik değil.
Cevap, psikolojide gizlidir.
İnsanlar neden bir şeyi paylaşır?
Birincisi, “Bu benimle ilgili” hissi.
İnsanlar, kendi kimliklerini yansıtan şeyleri paylaşır.
Bir gönderi, onların bir parçasıymış gibi hissettiriyorsa — o paylaşılır.
Örnek:
Hafta sonu evde kalmak isteyen ama ‘çıkmalıyım’ baskısı yaşayanlar için bir gönderi:
“Dışarı çıkmak zorunda değilsiniz. Evde kalmak da bir seçim.”
Bu, bir kimlik onaylamasıdır. Ve paylaşılmaya mahkumdur.
İkincisi, “Bunu paylaşarak iyi biri oluyorum” hissi.
İnsanlar, başkalarına faydalı olmak ister.
Eğer içeriğin birini bilgilendiriyor, farkındalık yaratıyorsa, “ben bunu paylaşarak birine yardımcı olurum” der.
Örnek:
“Bu ürünü denedim çünkü 3 ay boyunca uyku sorunum vardı. Belki sana da yardımcı olur.”
Bu içerik, bir yardım çağrısı değil, bir yardım sunumudur. Ve paylaşılır.
Üçüncüsü, “Ben fark yaratıyorum” hissi.
İnsanlar, pasif tüketici olmak istemez.
Eğer bir gönderi, onlara “ben bu konuda sesimi çıkarıyorum” hissini veriyorsa, paylaşır.
Örnek:
“Bu markanın sürdürülebilir olmadığını öğrendim. Artık buradan alışveriş yapmayacağım.”
Bu paylaşım, bir tavırdır. Ve başkalarını etkiler.
İçeriğini sorgula:
Bu içerik, birinin kimliğini onaylıyor mu?
Birine yardımcı oluyor mu?
Birine tavır alma fırsatı veriyor mu?
Eğer bu üç sorudan birine “evet” diyemiyorsan,
o içerik algoritmada bile olsa, insanlarda kalmaz.